10 Aralık 2010 Cuma

Gökkuşağı Alabalığı

Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) (Walbaum, 1792), 1882 yılında Kuzey Amerika'dan Avrupa'ya getirilmiş bir alabalık türüdür. Lezzetli ve az kılçıklı etinini olması, işleme kolaylığı, hazır yeme adaptasyonunun kolay olması ve hızlı büyümesi sebebiyle balık üretimi için diğer alabalık türlerinden çok daha uygundur. Üzerinde çok sayıda beneğe sahip olup yan çizgisinin gökkuşağı renginde olamsı ile karakteristiktirler. Özellikle beslemede kullanılan materyal ve su sıcaklığı gibi faktörlerin uygun olması durumunda bu şerit daha belirgin olabilmektedir.Kuyruk yüzgeci homoserk kuyruk olup, yağ yüzgecinde çok sayıda siyah nokta vardır.
Maksimum 120 cm boya, 60 cm en, 25,4 kg ağırlığa kadar ulaşabilmektedir.10-24 dereceler arasındaki su sıcaklıkları optimaldir.
Sırt yüzgecinde yumuşak 10-12 ışın, anal yüzgecinde 8-12 yumuşak ışın ve yanal yüzgeçlerinde 60-66 adet ışın bulunmaktadır.

Bilimsel Sınıflandırma
Kingdom :Animalia
Phylum:Chordata
Class:Actinopterygii
Subclass:Neopterygii
Infraclass:Teleostei
Order:Salmoniformes
Family:Salmonidae
Genus:Oncorhynchus
Species:O. mykiss

Ülkemizde 1970'li yıllardan itibaren yetitiriciliği yapılmakta olup yetiştiriciliği yapılan en önemli içsu balık türüdür.3 yaşından itibaren damızlık olarak kullanılmakta olup, bu yaştaki bir balık 1 kg civarındadır. Bir dişi yaşına ve ağırlığına göre yumurta sayısı ve boyutu değişmektedir. Ortalama olarak bir dişi kg başına 2000-2500 adet yumruta verir.
Yumurta verimi kullanılan yemin miktarı ve kalitesiylede bağlantılıdır.

Kökenlerine göre farklı dönemlerde yumurtlama olgunluğuna gelmekte olup, ülkemizde normal üreme dönemi kasım-nisan aylarıdır.Bu dönemde dişilerde karın şişer, yumurta deliğinin etrafı kızarır. Erkekler ise alt çene öne doğru uzayarak bir kanca gibi yukarı kıvrılır ve yan çizgi koyu parlak bir kırmızı renk alır.

Gökkuşağı Alabalığı Yetiştiriciliği :

Üretim Yeri Seçimi :
Alabalıklar oksijence zengin akıntılı soğuk suları sevmektedirler. Bu sebeple güneş ışınlarına maruz kalmayan, yazın ısınmaya karşı korunmuş, bol berrak oksşjeni bol sular tercih edilmelidir.
Suyun kendi cazibesiyle havuzlara girebilmesi için arazinin yeterli eğimde olması ve su kaynağına yakın olmasına dikkat edilmelidir. Böylelikle inşaat giderlerinden tasrruf edilmiş olur.
Eğer toprak havuz tercih edilecekse toprağı su tutma kapasitesinin yüksek  olması gerekmektedir.
Yine arazi sel ve heyelana maruz kalmayacak bir yerde olmalıdır. Suyun alınacağı kaynağa evsel ve endüstriyel atık karışmamalı mümkünse kirletici unsurların olmadığı kaynaklar seçilmelidir.
Ayrıca yer seçilirken yasal problemlerin olmayacağı yerler seçilmeli, kiralama yapılacaksa kira süresi proje ömrü kadar olmasına dikkat edilmelidir. Yolun yıl boyu açık olması, ve pazarın yakın olmasına da dikkat edilmelidir.
Aynı kaynağı kullanan başka bir tesis bulunuyorsa yasal mesafelere uyulmalıdır.
Baraj gölü veya gölette yetiştiricilik düşünülüyorsa mutlaka su kodları ve sıcaklıklar takip edilmelidir.
Başvuru yapılacak yer seçildikten sonra tesisin bulundu ilin İl Tarım Müdürlüğüne Su Ürünleri Yetiştiricilik Yönetmeliğinin ekinde bulunan Başvuru Dilekçesi ile başvurulur. Dilekçenin ekine 1/25.000 ölçekli bir harita mühendisince onaylanmış harita konulur. (Kafeste alabalık yetiştiriciliklerinde haritada kullanılacak alanda haritaya yazılmalıdır.)

Su Kalitesi :
Su kimyasına göre iki türlü sertlik vardır. Ca ve Mg bikarbonat nedeniyle oluşan geçici sertlik, Ca-Mg Sülfat ve Ca-Mg Klorit nedeniyel oluşan sürekli sertlik.Bikarbonat suda tampon görevi yaptığından sudak pH değişimlerini engelleme eğilimindedir. Bu yüzden sert suyun pH'sı yumuşak suya göre daha kararlıdır.
Alabalık için nötr ve hafif alkali sular iyidir. 7 ile 8 arası pH değerleri yetiştiricilik konusunda optimal değerlerdir.Düşük ve yüksek pH değerleri balıkların üreme, beslenme ve büyümelerini etkiler. Belirli sınır değerler aşıldığında ise ölüm ortaya çıkar.
 Su sıcaklığı balıkların tüm biyolojik faaliyetlerini etkileyen önemli bir fiziksel faktördür. Atmosfer basıncı ile dengeli olarak suda oksijen miktarını, metabolik aktiviteleri, embriyolojik gelişimleri, büyüme oranını, yemin ete dönüşümünü ve daha bir çok canlı olayını etkileyen bir faktör özelliği taşır. Alabalıklar soğuk su balıkları grubundadırlar. Kaynak sularının sıcaklık düzeyi soğuk iklim kuşağında 6-10 sıcak iklim kuşağında 11-15 derecedir. Yüzeysel kaynaklarda hem sıcaklı hemde su miktarı olduıkça çeşitlilik gösterir. Buna karşın derin kaynaklar gerek sıcaklık gerekse su miktarı bakımından daha tutarlı bir karaktere sahiptirler. Alabalıkların evrelerine göre optimal su sıcaklıkları değişiklik göstermektedir. Kuluçka ve yavru çıkış döneminde 7-12, larva ve yavru büyütme döneminde 8-13, fingerling ve büyütme evresinde 12-18 ve damızlık balıkların beslenmesinde 7-13 derecelik su sıcaklıkları optimal değerlerdir. bu sıcaklık değerlerinin dışına çıkıldığında balığın strese duyarlılığı artmakta, parazit ve enfeksiyonlara dirençleri azalmaktadır. Su ısısı oksijen değerlerini de etkilemektedir.
Alabalık yetiştiriciliğinde en önemli su kriterlerinden biri de sudaki çözünmüş oksijen miktarıdır. Tamamen doygun su 4 derecede 12 ppm, 20 derecede 9 ppm oksijen içerir. Sıcaklık ve tesisin bulunduğu rakıma göre suyun tutabileceği oksijen miktarı (saturasyon) değişmektedir. Gökkuşağı alabalığı solungaçlarından geçirdiği suyun çözünmüş oksijeninin %80 kadarını tüketmektedir. Sudak oksijen balığın metabolizmasından dolayı değişebilir. Dinlenme döneminde balığın oksijen tüketimi az iken aktif dönemde (yüzme, yem alma, üreme ve sindirim zamanı) oksijen tüketimi fazlalaşır. Özellikle balığın yem aldığı ilk 20 dakika sudaki oksijen miktarında ani düşme olur. Bu yüzden havuzlarda stok yoğunluğuna dikkat edilmelidir. Suda çözünmüş oksijen miktarı belirli sınırın altına düşerse balıklar solunum güçlüğü çeker ve sonunda boğularak ölürler. Bu duruma asfeksi denir. Alabalıklar için asgari oksijen miktarı 6-7 mg/lt'dir. Suyu yeterli oksijen doygunluğuna ulaştırmak için suyun yüksekten dağılarak düşürülmesi ve havalı vana sistemleri kullanılabilir. Yine su şıkışına sekiler yapılarak oksijen seviyesinin yükselmesi sağlanabilir.
Su kriterlerinde dikkat edilmesi gereken parametrelerden biride azotlu bileşikler ve bilhassa amonyaktır. Amonyak organik kökenli veya atıklardan kaynaklanabilir.Belirlenen konsantrayonların üzerinde bulunması durumunda oluşacak toksik etkiyle ölümler başlar.
Tesisi müracaatından sonra Su Ürünleri Yetiştiricilik Yönetmeliğine göre ön izin için İl Müdürlüğü tarafından su numunesi aldırılarak, Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliğine İlişkin Uygulama Esasları Genelgesinde belirlenen su kriterlerine uygunluk aranmaktadır. Burada yapılacak tek numuneyle yetinilmemesi, mümkünse 1 yıl önceden düzenli aralıklarla özellikle mevsim geçiş dönemlerinde su kriterlerinin kontrol edilmesi ileride yaşanabilecek sorunların önlenmesinde yada hatalı yer seçimi ve maddi kaybı önceden önlenmiş olacaktır. Yine işletme sırasındada su kalitesi düzenli kontrol edilerek olası anormallikler önceden tespit edilebilir.



Alabalık

Devamını okuyun...>>

deneme

deneme
Devamını okuyun...>>